Gençler neden arabesk dinliyor? İşte hızlı yükselişin ardındaki sır

635d509086b24a0d4c918efe.jpg

2000'li yıllarda korsanla mücadele eden müzik sektörü, 2010'lu yıllarda dijital müzik platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte korsana karşı somut ve kaydadeğer adımlar attı. Dijital müzik platformları, yalnızca emek hırsızlığına karşı somut adımlar atılmasını sağlamadı, aynı zamanda özellikle Z kuşağının müzik zevklerini de daha keskin çizgilerle belirginleştirmiş oldu. Küresel çapta trap esintili rap şarkılar birçok ülkede yerel yıldızlar yaratırken, Türkiye özelinde yeni alternatif müziği temsil eden 'Üçüncü Yeniler' ya da arabesk müziğin güncel formları her daim güncelliğini koruyan pop sahnesi haricinde ön plana çıkan müzik türleri arasında yerini aldı.

635bdcfc86b2470bbc6a3244.jpg


SON 3 YILDA 4'E KATLANDI


Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir rapor ise Türkiye'de özellikle gençler arasındaki müzik zevki ve tercihlerine dair önemli bir veri ortaya koydu. Küresel çapta 422 milyonun üzerinde kullanıcı sayısına erişen İsveç merkezli dijital müzik platformu Spotify'ın açıkladığı raporda, Türkiye'de arabesk dinleyenlerin sayısının son 3 yılda 4'e katlandığı duyuruldu. Rapora göre Türkiye'de tüm zamanların en çok dinlenen arabesk sanatçısı Müslüm Gürses. Arabeski en çok dinleyen yaş grubu ise şaşırtıcı bir oranla gençler. Rapora göre Türkiye'de arabeski yüzde 46 gibi baskın bir oranla 18-24 yaş arasındaki gençler dinliyor. Müslüm Gürses, Bergen, İbrahim Tatlıses ve Ebru Gündeş gibi isimlerin haricinde Semicenk, Burak Bulut ve Kurtuluş Kuş gibi isimler de en çok dinlenenler arasında.

Arabesk yalnızca büyük hit'ler olarak değil, daha çok pop üretimleriyle tanınan Mercan Şenel, Gülçin Ergül ya da Selcan Asyalı gibi isimlerin 'konsept' işleriyle de sıklıkla ön planda kalmaya devam ediyor. Azer Bülbül ya Cengiz Kurtoğlu gibi 'klasik' isimlerin haricinde 'Al Sevgilim', 'İçime Ata Ata' ya da 'Bergen' filminin müzikleri gibi son dönemde radyolarda da rotasyona giren bazı şarkılar, arabeskin yalnızca dijitalde değil radyolarda da pop ve trap esintili rap şarkılara yaklaştığını ortaya koydu. Arabeskin yükselişini müzik eleştirmeni, yazar ve akademisyen Doç. Dr. Michael Kuyucu, 'Gönül Dostu Füsun' programıyla tanınan Turkuvaz Radyolar Yayın ve Müzik Müdürü Füsun Alkan ve Radyo Viva Müzik Direktörü Ömer Erişmen ile konuştuk.

'HAYATIN VE SOKAĞIN SESİDİR'

Arabesk müzik son dönemde Z kuşağının büyük ilgi gösterdiği bir müzik türü oldu. Peki gençler, arabeskte ne buluyor olabilir? Arabeskin sadece Z kuşağında değil X ve Y kuşaklarında da her zaman dinlenen bir müzik türü olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Michael Kuyucu, "Bu bir sürpriz değil. Bugün Z kuşağının dinlediği rap müziğinin özünde arabesk nağmeler var. Sözleri de aynı biçimde karamsar. Z kuşağı bu müzik türünü dinlerken tıpkı önceki kuşaklar gibi acılardan besleniyor" diye konuştu.

Arabesk müziğin hiçbir zaman popülaritesini yitirmeyeceğini söyleyen müzik direktörü Ömer Erişmen, "Bunun sebebi gerçeklerden beslenmesi. Samimi sözlerle yazılmış, yaşanmışlığı olan duyguların bir dönemi yoktur, her zaman var olacaklar" dedi. Arabesk müziğin kültürümüzün önemli bir parçası olduğunu vurgulayan radyo programcısı Füsun Alkan ise şu yorumda bulundu:

Alıntı Metni

635bdd0c86b2470bbc6a3247.jpg


'CAMDAKİ KIZ' DİZİSİNİN ETKİSİ BÜYÜK'

Son dönemdeki arabesk rüzgârında özellikle 'Bergen' filminin başarısının etkili olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Michael Kuyucu, "Bergen'in kendisinden ziyade özellikle onun seslendirdiği şarkılar çok fazla ön plana çıktı. Filmle aynı anda yayınlanan 'Saygı Albümü'nde kadın popçuların cover'ladığı Bergen şarkıları radyolarda da çalındı. Müslüm Gürses'in tekrar gündeme gelmesinde özellikle Kanal D'de yayınlanan 'Camdaki Kız' dizisinin etkisi var. Dizide kullanılan 'Seni Yazdım' şarkısı, dizi sayesinde 30 yıl sonra gündeme geldi. Spotify'da şu anda en çok dinlenen Müslüm Gürses şarkısı bu. 30 milyondan fazla kez dinlenmiş durumda" yorumunu yaptı.

Müzik direktörü Ömer Erişmen, Bergen ya da Müslüm Gürses şarkılarının gerçek duygularla yapıldığını ve doğru zamanda yayınlandıklarını vurguladı. Erişmen, "Bergen ve Müslüm Gürses şarkıları nasıl yıllar sonra popüler olduysa, şu an kitlelere ulaşan şarkılar da yıllar sonra yeniden gündeme gelecek" vurgusunu yaptı.

'ARABESK POP'UN BİR TIK ÖNÜNDE'

Radyolarda pop ya da trap esintili rap şarkılara son dönemde daha sık rastlıyoruz. Arabesk de yine yükselişte olan türlerden biri. Peki Z kuşağı bu üç tarz arasında en çok hangi müzik türüne ilgi gösteriyor olabilir? Doç. Dr. Michael Kuyucu, dijital müzik platformlarının yükselişiyle birlikte radyoların son dönemde duraklama dönemine girdiğini, bu duraklamadan çıkmak için de rap ve trap müziğe yer vermek gibi farklı yöntemlere başvurduklarını söyledi. Z kuşağının şu anda en çok trap ve rap şarkıları dinlediğini söyleyen Doç. Dr. Kuyucu, "Trap ve rap'ten sonra ikinci sırada arabesk ve pop birlikte geliyor. İki tür arasında mukayese yapmamız gerekirse, arabesk fotofinişle pop'un bir tık önünde" yorumunda bulundu.

Z kuşağının duygularını fazlasıyla coşkulu yaşadığını söyleyen müzik direktörü Ömer Erişmen, "Arabesk gibi duygulardan besleniyorlar ama daha çok trap esintili pop müzikle ilgileniyorlar" dedi. Şu anda rap müziğin önde gözüktüğünü söyleyen radyo programcısı Füsun Alkan da "Her ne kadar rap önde gözükse de dönemsel olarak alternatif türler de ön plana çıkabiliyor. Fakat pop müzik her zaman değerini korumaya devam ediyor. Arabesk ezgiler de trap altyapılarla birleşerek Z kuşağına hitap etmeyi başarıyor" ifadelerini kullandı.

'KARŞIMIZA ÇIKMAYA DEVAM EDECEK'

Arabesk müziğe birçok dinleyici 90'larda burun kıvırıyor ve sert bir şekilde eleştiriyordu. Özellikle Müslüm Gürses'in proje albümlerinden sonra ise gelir düzeyi yüksek olan dinleyiciler de şaşırtıcı bir şekilde arabesk müziği kabullenmeye başladı. Peki arabeskin daha geniş kitleler tarafından benimsenmesinde başka hangi isimler etkin rol oynamış olabilir? Popçular ve arabeskçilerin uzun bir süredir ortak bir noktada buluştuğuna dikkat çeken Doç. Dr. Michael Kuyucu, "Popçular arabeski alıp üstüne sos koydular. Arabeskçiler ise eski tarzlarını popla buluşturdular. Böylelikler hepsi ortak bir pop müzik paydasında buluştu. Günümüzde de devam eden proje albümleri ise ortak paydada ortaya çıkan sosun yaratılmasında önemli bir örnek" ifadelerini kullandı.

Arabesk müziğin hayatımızda farklı müzik türleriyle sentezlenerek dahi olsa muhakkak devam edeceğini belirten müzik direktörü Ömer Erişmen, "Yıllar içinde acının dili hayatımıza daha çok yakınlaşmaya başladı. Arabesk dönemin popüler tarzlarıyla karşımıza çıkmayı sürdürecek" diye konuştu. 90'lı yıllar ve öncesinde arabeskin kimine göre yozlaşma kimine göre bir var olma mücadelesini temsil ettiğini hatırlatan radyo programcısı Füsun Alkan, şunları da ekledi:

Alıntı Metni

635bdd1d86b2470bbc6a3249.jpg


RADYOLAR ESKİ GÜCÜNÜ KAYBETTİ Mİ?

Bir şarkının hit olmasında radyolar eskisi kadar güçlü mü yoksa ipler artık tamamen dijital müzik platformlarının mı elinde? Dijital müzik platformlarının yükselişinin önlenmesini 'imkânsız' olarak gördüğünü söyleyen Doç. Dr. Michael Kuyucu, bu yükselişin devam edeceğini, daha da hızlanacağını hatta günün birinde her şeyin tamamen dijitalleşeceğini söyledi. Radyoların eski gücünü kaybettiğini söyleyen Doç. Dr. Kuyucu, "Bir şarkının radyo desteği ile patlaması artık imkânsız. O durum 90'larda kalan bir nostalji artık. Bir şarkıyı patlatan şey dijital medya ve TV kanallarında yayınlanan diziler. Örnek vermemiz gerekirse, Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun şarkıları Kanal D'de yayınlanan 'Yargı' dizisi sayesinde patlama yaptı" dedi.

Z kuşağının radyodan uzak bir halde olduğunu, yeni müziği yalnızca dijital platformlarla takip ettiğini söyleyen Doç. Dr. Kuyucu, "Y kuşağında oran yüzde 70'e 30 dijital lehinde. Radyo daha çok X kuşağında güçlü. Radyolar genellikle otomobillerde dinleniyor ve çoğunlukla dijitalin arkasından takipçi konumunda. Bir şarkı dijitalde patlayınca yer veriyorlar" görüşünü paylaştı. Müzisyenlerin radyoları ve radyo listelerini eski geleneklerden ötürü önemsemeye devam ettiğini söyleyen Doç. Dr. Kuyucu, "Konserleri düzenleyen organizatörler genellikle X kuşağından oldukları için radyolarda çalınma verileri az da olsa etki ediyor. Fakat üç beş yıl sonra artık tamamen dijital başarıya göre şekilleneceğini düşünüyorum" diye devam etti.

'BİR ŞARKI GERÇEKTEN İYİYSE RADYODA HİT OLUR'

Doç. Dr. Kuyucu'nun aksine radyoların gücüne güç katmaya devam ettiğini söyleyen müzik direktörü Ömer Erişmen, "Böyle düşünmemin sebebi radyoların gücünü insandan alması ve tepkileri çok daha hızlı görebilmemiz. Radyolar, dijital algoritması olan mecralar. Bir sonraki şarkının hangisi olacağı her zaman dinleyiciye hoş bir heyecan yaratır ve dinleyici bu samimiyeti ve sürprizi her zaman arar" diye konuştu. Tıpkı Ömer Erişmen gibi radyoların gücünü kaybetmeyeceğini söyleyen radyo programcısı Füsun Alkan da şu yorumda bulundu:

Alıntı Metni

Dijital müzik platformlarının bir müzisyenin ya da şarkının yükselişinde önemli bir pay sahibi olduğunu kabul ettiğini söyleyen Alkan, "Ancakdijital platformlarda reklam yaparak trend olmayı başaran isimler var. Bir şarkının ya da müzisyenin trend olması ortada iyi bir iş olduğu anlamına gelmiyor. Radyolarda ise herhangi bir ekstra çaba yok. Bir şarkı gerçekten iyiyse o zaman radyoda hit olmayı başarıyor" detayına yer verdi.
 
Üst Alt